16.10.2008

Helikopter kazasını da, sorgulayamayacak mıyız?..

Ali Karahasanoğlu - Vakit
akarahasanoglu@vakit.com.tr
2008-10-17
Helikopter kazasını da, sorgulayamayacak mıyız?..


Genelkurmay Başkanı’nın önceki gün yaptığı açıklamaya göre, PKK’nın Aktütün eylemi, “intihar saldırısı” idi..
Peki itiraz etmeyelim, komutanın tesbitini kabul edelim.
İyi de o zaman, dün Genelkurmay’ın açıkladığı ne idi?
Hani intihar etmişti örgüt?
İntihar eden örgüt, nasıl dirildi de, tekrar 4 askerimizi şehid etti?
Bu kadar net bir şekilde, örgütün sonlanmak üzere olduğunu açıkladığınızın ertesi günü verilen bu kayıplarımızı ne ile izah edeceğiz?
Tamam; “Bitmek üzere dediysek, bitti demedik. Biraz daha sürecek” cevabı ile konuyu geçiştirebilirsiniz..
İyi de, somut olarak sorsak, ne cevap vereceksiniz: “Genelkurmay’a göre, bu iş nasıl bitecek?”
“Daha kaç şehid vereceğiz?”
“Kaç şehid daha verdikten sonra bu terör bitecek?”
“Ve kaç yılda bitecek?”
Bunları bilmek hakkımız değil mi?
Belli günlerin yıldönümlerinde beyanatlar veriyoruz: “Saltanatın kaldırılması ile birlikte, köle toplumdan, özgür bireye geçiş başarısı gerçekleştirilmiştir.”
O zaman buyurun, “özgür birey”liğin gereklerini yerine getirenlerin sorularına cevap verin..
Bırakın cevap vermeyi, bir de “Niye soruyorsunuz” diye, sorgulamalara muhatap oluyoruz.
Her açıklamayı, büyük bir itaatle dinleyip, kabul etmemezi istiyorlar..
İyi de, böyle körü körüne bir itaatle nereye varacağız biz?
Niye aklımızın sorguladığı konuları, sorumlulara yöneltmeyeceğiz?
Alın son olayı..
Aktütün değil..
Aktütün’den sonra, Genelkurmay’ın dün yaptığı açıklama ile öğrendiğimiz, 4 askerimizin şehadeti olayı.. 4 askerden hemen sonra da, helikopter inişi sırasında, bir askerimizin daha şehid olması olayı..
Sormayacak mıyız, nasıl oldu bu olay?
Sorgulamayacak mıyız, nasıl oldu helikopter kazası?
Üç kuruşluk bir araç yolda kaza yapsa, hemen tutanaklar tutulur, kusurlu olan hakkında raporlar düzenlenir..
Kim ne mağduriyete düştü ise, kusurlu olandan zararını tazmin eder.
Kimi zaman başka bir araçtır kusurlu olan. Kimi zaman, bizzat zarara uğrayan aracın kendi şoförü.. Kimi zaman da aracın kendisindeki teknik arızadır kazanın sebebi.. Hatta yeni yeni gelişen sorumluluk anlayışına göre, yoldaki teknik hatalar bile artık raporlarda dikkate alınır... Dikkate alınır ve zararın kimin kusuru ile oluştuğu, kimin ne kadar zarardan sorumlu olduğu raporlara bağlanır..
Peki aynı kaza, askeri kuvvetlerimize ait bir helikopterde yaşandığında, niçin tutanaklar tutulmuyor?!
Daha doğrusu, tutulan tutanaklar, kamunun bilgisine sunulmuyor?
Bir helikopterimizde kaza yaşanıyor.. Bir askerimiz şehid oluyor..
Bunun raporunu sormayacak / soramayacak mıyız biz?
Genelkurmay bir açıklama yapacak, “Bir helikopterin inişi esnasında meydana gelen teknik arıza sonucu, helikopter kırıma uğramıştır” diye.. Biz de “Gelen mala gelsin” deyip susacağız.
Arkasından açıklama devam edecek, ”Bu olayda ağır yaralanan bir güvenlik görevlisi Şırnak Asker Hastanesi’nde şehid olmuş” ifadeleriyle, sadece mala değil, cana da zarar geldiği bildirilecek.. “Vatan sağ olsun” deyip oturacağız..
Böyle mi olması isteniyor?
Helikopterin markası nedir? Kim satmıştır? Kaça satılmıştır? Kazadaki kusur, kullanımdan mı, yoksa üretici firmanın hatasından mı kaynaklanmştır?..
Bu ve benzeri soruları sormayacak mıyız?
Hele hele, bazı komutanlarımız, şu veya bu silah tüccarı işadamları ile, şu toplantıda / bu toplantıda bir arada görünüyor, golf sahalarında spor yapıyor iken!..
Bazı komutanlarımız, emekli olur olmaz, TSK’ya silah satan yabancı şirketlere danışmanlık yapmaya başlıyor iken..
Hiç sormayacağız; “Helikopterin kazasında düzenlenen ayrıntılı rapor nerededir?” diye..
Öyle mi?
“İniş sırasında kırıma uğradı ya işte canım” deyip geçiştireceğiz..
Öyle mi?
Öyle ise, yollarda kazaya uğrayan araçlarımız sebebi ile, niye tutanaklar tutuyor, raporlar düzenletiyor, mahkemelerde binlerce dava ile birbirimizden tazminatlar almaya kalkışıyoruz? “Kaza oldu işte canım. Daha niye soruyorsunuz ki?” deyip kapatalım işi.. Ne mağdur olan tazminat istesin, ne de zarar veren tazminat ödesin.. Kaza işte!..

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa